Kara Sohbet

12106808_1667663763447060_8070981218664488332_n

Jeroma Angust kahramanımızın adı. Havaalanında, uçağının gecİkmeli kalkacağını öğrenmesiyle başlıyor hikaye.
Uçağın ne zaman kalkacağı belli değildir. Beklerken bir kenara geçip kitap okumaya başlar.
Yanına yaklaşan biri onunla zorla sohbet etmeye çalışır. Nasıl yani? demeyin gerçekten zorla yapıyor bunu. Kahraman başta bunu pek önemsemese de bu zeki adamın manyak olduğunu anlayınca, zoraki de olsa  onu dinlemek durumunda kalır. Ne var ki sohbet ilerledikçe işin rengi değişir. Kahramanı canından bezdirecek kadar çenesi düşük, sinir bozucu biridir.
Jeroma istemese de  karşısındaki adam “kendi hayat hikayesini” anlatmaya başlar.

AMA NE HİKAYE! Küçüklüğünde kedilerin önündeki mamayı çalıp yemesinden tutun, bir kadına tecavüz edip onu öldürmesine kadar…

Kitap 110 sayfalık, tek nefeste okuyacağınız kadar akıcı. Hikayenin sonunu merak edip, elinizden bırkamıyorsunuz. Ki okurken benim çok sinirlerim bozuldu, Jeroma’nın yerinde olsam ne olurdu acaba? diye düşünürken yakaladım kendimi. İnanın okurken bile bu manyağın boğazını sıktığını hayal ediyorsunuz.
Hele o son!
Aman Allahım!
Nasıl yani? deyip kalıyorsunuz…

Aslında hikayenin içinde son’a dair ipuçları var, ancak Son’u görünce fark ediyorsunuz bunu.

Çok fazla ipucu verip, kitabın büyüsünü kaçırmak istemiyorum ama okuyucuyu şaşırtacak derecede zekice  bir kurgusu, kahramanları ve onların ruh halini kolaylıkla hayal edebileceğiniz ölçüde de iyi betimlemeleri olan keyifli bir hikaye…

Tek cümleyle, Amelie Nothomb harika bir yazar!..

Kitaplar, yaşamanın başka bir biçimidir… ✌

Yorum bırakın